Evde Yapılabilen En Basit ve En Etkili 7 Tane Cilt Beyazlatan Maske

Resim
Yoğurt maskesi (Evde yapılacak en basit maske !!!) Faydalarını say say bitiremeyeceğimiz gerçek bir yoğurt, içindeki laktik asit sayesinde cilt renginizi açma konusunda da size destek verebilir. Elbette burada sözünü ettiğimiz yoğurt, ev yapımı dediğimiz ve olabildiğince doğal sütten hazırladığımız yoğurtlar. Eğer düzenli olarak her gün bu maskeyi yüzünüze ya da renginin açılmasını istediğiniz diğer bölgelere uygular ve yoğurdun iyice kurumasını bekledikten sonra ılık suyla yıkarsanız yaklaşık 1 ay kadar sonra cildinizin eskisinden daha beyaz ve parlak olduğunu görebilirsiniz. Özellikle güneş nedeniyle kararan ciltte çok etkili olan yoğurt maskesi, cildi beyazlatmakla da kalmaz, içindeki polimerler sayesinde cildi besler ve daha sağlıklı bir hale getirir. Yoğurt-limon suyu-yulaf unu karışımı  pinterest Yoğurdun tek başına yeterli olmayacağını düşünüyorsanız 2 yemek kaşığı kadar yoğurdun içinde çeyrek limonun suyunu sıkın. Bu karışıma 1 tatlı kaşığı kadar da yulaf unu ekleyin. Tüm malze

Covid-19 Süreci Neden Bu Kadar Gündemde ? Virüsün kaderi elimizde mi ?

Korona (Covid-19) pandemisi ülkemize geldiği günden itibaren sayı olarak süreki artmış ve malesef ki birçok kişiye bulaşmayı başarmıştır.Geldiği günden itibaren sinsice yayılan bu virüs milyonlarca insanımızı korkutmuş ve tedirgin etmiştir.Bu corona virüsün ülkemizde ciddi bir şekilde yayılacağını kimse tahmin bile edemezdi.Birçok yurttaşımızın ortak görüşlerinden birisi ''taa Çin'de olan şey buraya uğrar mı hiç'' veya ''Corona bizim ülkemize gelse arkasına bile bakmadan kaçar!'' diyerek komedi gündemimize bile oturmuştu zamanında.Ancak geldi ve insanlarıma bulaşmaya başladı ve hala daha bulaşmaya devam ediyor...

Korona pandemisi ülkemizde çok önemli bir konu ve gündem haline gelmiş olmakla birlikte bu salgın hastalığa karşı yurttaşlarımızdan çok ciddi bir özveri ve kararlılık görmüş bulunmaktayız.Bu özveri ve kararlılıkta ülkemizdeki pandemi süreci diğer ülkelere oranla daha az tehlikeli ve sağlıklıklı bir şekilde atlatmak üzereyiz.Ülkemizin bu derece güçlü durması gerçekten takdir edilmesi gerekmektedir.
Gerek uzmanların görüşlerine gerekse Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın tavsiyelerine ve görüşlerine dikkat ve özenle uyması ülkemizin yararına ve faydasına olmuştur,olmaya da devam edecektir.


Covid-19 ülkemizde ne yazıkki yayılmaya ve insanlarımızı hasta etmeye devam edecektir.Bunun nedeni ise vaka sayılarında hala bir 0'a yaklaşmanın olmamasıdır.Şu günlerde en çok 800 vaka civarlarına düşmüş bulunmaktadır.Bu vaka sayılarında sıfıra yaklaşılmaması virüs bulaşan kişinin diğer kişilere de bulaştırması anlamına gelmektedir.Hal böyle olunca her vaka için en az 5 kişiye bulaştırdığını ve bu bulaşanlarında başka 5 kişiye bulaştırmış olmasını hesaba katarsak önümüzdeki süreçte bu vaka sayılarında bir azalma olacağını düşünmemiz imkansızdır.

''Peki bu koronamıdır ne haltsa ne zaman bitecek?'' diyorsanız.İşte bu anlamda tek çıkış noktasının bir aşısının ortaya çıkması ile mümkün olacağıdır.Bu aşının önemi de şundan kaynaklanmaktır:
Aşıyı vaka olmayan yani virüse yakalanmamış kişilere yapılacak olması ve bu sayede bu aşı yapılmış kişilerin Covid-19'a karşı bir tür bağışıklık kazanması ve korona virüsün etkilerini ciddi şekilde azaltması ile mümkün olacaktır.

Bu aşıyı ise bilim adamları bir sene içinde yani Ocak 2020 den itibaren çalışmalara başlanmış olduğunu varsayarsak Ocak 2021 yılından sonraki dönemlerde ortaya çıkabileceğini düşünmekteyiz.Bu durumda ise aşının çıkacağı zamana kadar vaka sayılarında ve vefat sayılarında ciddi azalmalar veya artmalar göreceğiz.

Bu aşının çıkarılması veya başka ülkelerce çıkarılacak olması gündemdeki yeni bir konuya sebep olmaktadır; Milli aşıyı beklemeli miyiz? ya da Aşı aşıdır deyip kendi ülkemiz üretmese bile kullanmalıyız mı demeliyiz? İşte bu iki soru arasında çoğu vatandaşımız ayrım içine düşmektedir ki haklıdırlar.Ancak yerli bir aşıyı beklemek ilerde yabancı ülkelerin yapmış olduğu aşının olumsuz yönlerini görmekten iyidir.Veya tüm ülkelerin ortak olduğu antlaşmaya katılarak,aşının içeriği ve etkileri tam anlamıyla paylaşılıp (halka da sunulması karşılığıyla ),tüm ülkeler için aynı ve değiştirilmeyen bir aşının kullanılması hem kendi ülkemiz için hemde eşitlikçi bir ortam için en iyisi olabilir.

Böyle şartlarda kabul edilmiş ve kullanılan bir aşı bu dönem için çok sağlıklı bir karar olabilir.Zira,korona virüs nedeniyle daralan ve büyüyemeyen bir ekonominin ülkenin her kesimi açısından olumsuz yönde bir etkisi bulunmaktadır.Çok basit bir örnekle açıklarsak; virüs nedeniyle işinden ayrılan veya iş yeri kapatılan birden fazla işçinin (belkide binlerce işçinin),doğal olarak devletten yardım talep edeceğini düşünürsek bu talep edilen tutarın ise devletin işsizlik fonundan ve daha sonrası için düşünecek olursak da devlet hazinesinden karşılanacağını düşünebiliriz.Bunun sonucunda ise devlet ekonomik olarak her geçen dönem için eksiye düşeceğini tahmin edebiliriz.

Hal böyle olunca aşının önemi her geçen gün artmaktadır.Aşının bulunması için devletimizin gerekli kurumları ve çalışanlarının bu aşının üretilmesi için ellerinden gelen özveriyi ve fedakarlığı yaptığını bilmekteyiz.Bu çalışanların da bizler gibi birey olması ve ailelerinin olmasını bir kenara bırakarak gerekli fedakarlığı ve özveriyi çok güzel bir şekilde yerine getirmektedirler.Bu çalışanlarımıza teşekkürlerimizi sunmadan edemeyiz.


Bu covid-19 pandemi süresinde bizlerin yani toplumdaki her kesimin yapması gereken başta Fahrettin Koca olmak üzere bütün sağlık çalışanlarının tavsiyelerine ve uyarılarına uyarak onların yükünü biraz daha azaltmaktır.Evden çıktığımızda maske takmayı unutmamalı ve sosyal mesafenin bizim açımızdan ne kadar önemli olduğunu kendi kendimize sürekli hatırlatmalıyız.Dış ortamdan tekrar evimize döndüğümüzde ise ellerimizi yıkamalı eğer birçok kişiyle temas etmiş veya aynı ortamda kalmış isek üstümüzdeki kıyafetleri de yıkamalıyız.Bu önemli uyarılara uyduğumuz süre bizlerde topluma katkı açısından çok önemli bir görevi başarıyla yapmış sayılmaktayız.Toplumdaki her bireyin,bu ülke için gerekli önemi ve değeri vereceğine inanmaktayız...


Bu yazıyı okuduğunuz için teşekkürler.Farklı bir düşünceniz veya katıldığınız herhangi bir düşüncenizi belirtmekten çekinmeyiniz.Yorumlara bu düşüncenizi belirtebilirsiniz.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Akreditif Nedir? Akreditif Mektubu Nedir? Şemalı Anlatım ve Örnekleri

GELİŞMİŞLİK NEDİR ? GELİŞMİŞLİK TÜRLERİ NELERDİR?

ETKİLİ İLETİŞİM NEDİR ? İLETİŞİM TÜRLERİ? İLETİŞİM İÇİN YAPILMASI GEREKENLER...